Allah Rızası Ve Aşk
Allah yoluna birbirlerini sevenler, arşın gölgesinden başka gölge olmayan o günde, arşın gölgesindedirler. Nurdan münberler üzerinde. Onların mekanlarına Nebiler ve Sıddıklar gıbta ederler.
Hz. Muaz r.a
Allah yolunda muhabbet edenler, Arşı Alâ etrafında yakuttan kürsüler üzerinde olurlar.
Hz. Ebu Eyyub r.a
İki genç birbirlerini çok seviyorlardı ama bu bildiğimiz sevgiler gibi değildi, onların sevgisi Rıza eksenli bir sevgiydi, bir araya gelseler birbirlerine Hak' kı anlatır ve tavsiye ederlerdi...
Birbirlerine öğretmen oldular 3 yıl kadar süre zarfında... Bir kez bile aralarında öf dahi denecek bir olay geçmedi...
Bu arada bir araya gelmeleri de sadece ve sadece 3 veya 4 kezdi, çünkü biliyorlardı ki "kadınla erkek bire bir yanlız kaldıkları zaman yanlarında 3. kişi şeytandı"... arkadaşları ile dışarı çıktıklarında bir bir yüzlerine dahi bakamazlardı, onlar konuşmazdı çoğu zaman ama kalpleri her nedense birbirini anlardı...
Sonunda karar verdiler, Allah' ın inayeti ailelerinin de izni olursa bu duyguyu evlilik ile birleştireceklerdi... O akşam erkek ailesine açacaktı konuyu ve açtıda... kız merak etmiş ve mesaj çekmişti, erkek yarın konuşuruz demişti...
Ve yarın oldu, bir araya geldiler, erkeğin yüzünden düşen bin parçaydı ve dokunsan ağlayacak gibiydi, kızda ise herzaman ki o hoş tebessümü vardı... erkek bir türlü söyleyemiyordu, bir süre sustular sadece... kız anlamıştı aslında ve konuyu o açtı;
"Ne olursa olsun ben seni Allah rızası için çok seviyorum ve ben seni bu dünya için istemedim ki sadece, biz dünyaya talip insanlar değiliz değil mi? "
Erkek ne diyeceğini bilemedi, yutkundu önce sonra gözlerinden yaşlar düşmeye başladı...çok uğraştım ama annem istemiyor dedi...kız o tebessüm çehresi ile baktı bir süre erkeğe ve sonra;
"Eğer annen bu şekilde düşünüyorsa ben zaten seni istemem o zaman, değil mi ki Rabbin rızası ana-baba rızasından geçer, biz bu yola rıza için çıktık, şimdi nasıl çiğneyip büyükleri vazgeçebiliriz ukbadan... sakın üzülme bak ben üzülmüyorum ve seni çok seviyorum, annenede kızmıyorum asla, çünkü herşeyde bir hayır vardır, biz bilemeyiz!... İman etmek güzelliklere iman edip musibet anında isyan etmek değildir ki... Seni karşıma çıkarana ve bu duyguları yaşatana hamdolsun...Sen bana öğretmen oldun, Rahman' a giden yolda bir basamaktın hep bana"
dedi ve gözlerine dolan yaşlar yanağını ıslatmaya başladı... karşılıklı bilemedikleri anlamadıkları bir duyguyla birbirlerine baktılar ve ağladılar öylece bir süre... suskunluğu yine kızın o tebessüm çehresiyle bakan buğulu gözleri bozdu...
"Seni sevdiğimi biliyorsun, sende beni seviyorsun bende bunu biliyorum, bunu bilmek bile bana yeter... ayrıca sevgi sadece kavuşmak değil ki...yada sevda sadece yanında olunca yaşanmaz ki...o zaman o sevda olmaz çıkar ilişkisi olur, ben seni yanımda olmadığında da seviyorum ve seveceğim inşa... Hep yalvardım Yaradan' a ' Rabbim dünya için istemiyorum onu rızan ne ise bize onu göster, ben ahirete sevdalıyım ve asıl kavuşmalar ordadır, onuda bana orda ver' dedim hep... galiba dualarım kabul oldu ne dersin?...dünyada yaşasak yaşasak seninle 50 yıl yaşarız, ya sonrası...fani ye değil Baki ye bizim sevdamız"
dedi ve sustu... gözyaşları almış gidiyordu, erkeğin gözleri kıpkırmızı oldu ve sadece;
"seni çok seviyorum ve seveceğim" oldu..
Kalktılar masadan gözlerinde ki yaşlarını sildiler ve hoşcakal demeden yollarına gittiler, hala kalpleri ne hisseder bilinmez...ama böyle bir sevda bitmez...
Eğer kalpte Hak rızası var ise sonuç hiç bir zaman hüsran olmaz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder