25 Mart 2013 Pazartesi

Hz.Peygamber'in Hz.Aişe (r.a) ile izdivacı


Hicretin birinci yılının sonunda Medine`de idari işler kısmi de olsa rayına oturduktan sonra, Sevgili Peygamber (sav), Mekke`de bulunan ehlini Medine`ye getirmeyi murad etti. Bunun için de Abdullah b.Uraykıt görevlendirildi. Abdullah, Hz. Peygamber (sav)`in ehliyle birlikte Hz. Ebubekir (ra)`in de ehlini selametle Medine`ye getirdi. Bu kervan içinde ...

Hicretin birinci yılının sonunda Medine’de idari işler kısmi de olsa rayına oturduktan sonra, Sevgili Peygamber (sav), Mekke’de bulunan ehlini Medine’ye getirmeyi murad etti. Bunun için de Abdullah b.Uraykıt görevlendirildi. Abdullah, Hz. Peygamber (sav)’in ehliyle birlikte Hz. Ebubekir (ra)’in de ehlini selametle Medine’ye getirdi. Bu kervan içinde Hz. Peygamber’in sevgili nişanlısı Hz. Aişe (r.anha) de bulunuyordu. Medine’nin havasına alışık olmamaları sebebiyle Hz. Aişe (r.anha) hastalandı. Bu hastalıktan şifa bulması ardında da Hz. Peygamber (sav) ile hayırlı izdivaçları gerçekleşti.
Bu hayırlı izdivaç, hicretin ikinci yılı şevval ayında gerçekleşti. Böylece şevval ayında evliliğin uğursuz olduğu tabusu da yıkılmış oldu. Hz. Aişe (r.anha), Allah’ın Peygamberiyle evlendiğinde iddiaların aksine 18 yaşlarında bulunuyordu. Her ne kadar bu tür tarihi ihtilaflar bizim konumuz değilse de; henüz dokuz yaşlarında bir kız çocukla evlenme hususu İslam düşmanlarının İslam Peygamberine saldırı malzemesi yapılmış ve hâşâ uygun olmayan yakıştırmalarla masum peygamberi dillerine dolamışlardır. Bu saldırıları her ne kadar müminler tarafında kaale alınmıyor olsa dahi, kimi saf dimağların istifhamlarla kirlenmesine sebebiyet vermektedir.
Bu nedenle bir kaç delil ile gerçek evlilik yaşlarının 17–18 civarında olduğunu ispatlamaya çalışacağız. Gerçi henüz dokuz yaşlarında iken evlenmiş olmaları ihtimali söz konusu olsa bile bu Araplar arasında kınanacak bir durum değildir. Çünkü o dönemlerde bu yaş, kızların erginlik yaşı olup aynı zamanda normal evlilik yaşı sayılmaktadır.
Sevgili Peygamber, kıymetli eşi Hz. Hadice (r.anha)’nin vefatlarından sonra geride kalan çocuklarıyla sıkıntılı anlar yaşıyorlardı. Onun bu durumuna şahid olan akrabası Havle binti Hâkim, Ona Hz. Aişe(r.anha)’yle evlenmesini teklif etti. Hz. Peygamber’in kabul etmesiyle Havle, arabulucu oldu. Ancak Hz. Aişe(r.anha), Cubeyr b.Mutim ile nişanlı bulunuyordu. Hz. Ebubekir (r.a), bu nişanı bozmasının uygun olmayacağını söyledi. Böylece Hz. Aişe(r.anha) ile evlilikleri şimdilik mümkün olmayınca Hz. Peygamber, dul ve yaşlı bir kadın olan Hz. Sevde ile evlendi. Daha sonra Cubeyr’in babası, Oğlunun Hz. Aişe(r.anha) ile evlenmesini engelleyerek nişanı bozdu. Bu nişanın bozulması ardından Hz. Ebubekir(r.a), Hz. Aişe’yi Hz. Peygamber’e nişanladı. Bu nişanları nübüvvetin onuncu yılanda gerçekleşmiş oldu.
Görüldüğü gibi Hz. Aişe, Allah’ın Peygamberiyle evlenmeden dört yıl önce evlilik çağına gelmiş ve Cubeyr b. Mutim ile nişanlanmıştı. Bozulan bu nişandan dört yıl sonra ancak Hz. Peygamber ile evlenmişler. Bu da onun evlendiği sıradaki gerçek yaşın 17–18 civarında olduğunu teyid etmektedir.
Araplar, normalde çocukların yaşlarına pek önem vermezlerdi. Ancak çocuk sonradan meşhur biri olunca yaş bilimcileri tarafından yaşları tespit edilirdi. Bu nedenle Hz. Aişe(r.anha)’nin de evlilik yaşında bu ihtilaf yaşanmıştır.
Hz. Aişe (r.anha)’nin beyanına göre Kamer süresi nazil olduğunda kendilerinin henüz evcilik oynayan bir kız olduğunu söyler. Bu da şu hakikati ortaya çıkarmaktadır:
Kamer süresi nübüvvetin dördüncü yılında nazil olduğu sırada Hz. Aişe(r.anha)’nin bunu hatırlayabilmesi ancak onun yaşının 5–6 yaş civarında olmasıyla mümkündür. Buna göre yine onun gerçek evlilik yaşı yukarıda belirtildiği şekilde oluğunu teyid etmektedir.
Hz. Ebubekir(r.a)’in büyük kızı Esma, Hz. Aişe’den 10 yaş daha büyük olduğunu ve Esma’nın hicret esnasında yaşının yirmi yedi olduğu kaynaklarda anlatılmaktadır. Buna göre; Hz. Aişe’nin de Hicret esnasındaki yaşının on yedi olduğuna dair bir şüphe kalmamış oluyor. Bununla beraber Hz. Esma, Hicri 73.yılında yüz yaşında iken vefat etmiştir. Bu da yine yukarıdaki iddiaları teyid etmektedir.
Yine kayıtlarda belirtildiğine göre Hz. Aişe(r.anha), toplam dokuz yıl Hz. Peygamber’le beraber yaşamıştır. Hakeza Allah Resulü’nün vefatları sırasında Hz. Aişe’nin yirmi yedi yaşlarında olduğu göz önünde bulunduracak olursak, mezkûr evlilik yaşının daha doğru olduğu anlaşılmaktadır.
Hâsılı bu bir kaç delil ile Hz. Aişe (r.anha)’nin gerçek evlilik yaşı anlaşılmış oluyor. İslam tarihinde bunun aksi olan rivayetlerin mevcut olması bu hakikatin inkârı manasında değildir. Bilakis tenakuz gibi görünen rivayetlerin birbirlerini teyid ettikleri kısa bir araştırmadan sonra anlaşıldığı vakidir. Bu kısa bilgiden sonra davetçiler için özellikle Hz. Aişe (r.anha)’nin ilmi, zekâsı, Hz. Peygamber (sav)’e olan düşkünlüğü ve Allah Resulünün ona sevgisi daha bir önem arz etmektedir.
Sevgili Peygamber (sav)’in her bir evliliğinde derin hikmetler bulunmaktadır. Hz. Aişe(r.anha) ile evliliklerinde en büyük hikmetin genç ve dinamik olması hasebiyle Hz. Aişe’nin Allah’ın Peygamberinde gördüğü ve duyduğu her şeyi hıfz etmesidir. Hakeza başkalarının muttali olmalarının zor olduğu Peygamberin özel durum ve aile hayatının ümmete aktarılmasında da yine Hz. Aişe annemizin rolünün büyük olduğu bilinmektedir.
Hz. Aişe(r.anha), 2210 Hadis rivayet etmiştir. Bu münasebetle Hulefai Raşidin döneminde Halifelere kadılık yapmış ve yeni meselelere karşı içtihatlarına itibar edilmiştir. Bu baptan ahkâmla ilgili rivayetlerin dörtte biri Hz. Aişe annemizin rivayetlerine dayandırılmaktadır. O her alanda külli bir ilme sahipti. Bir nevi Peygamberin kabinesinde kadınları temsil ediyordu. Onun aracılığıyla kadın fıkhının büyük bir bölümü vücud buldu.
Yine bu büyük kadın sayesinde İfk Hadisesi gibi şeytani bir komplo deşifre edilerek ümmet onunla imtihan olmakla birlikte terbiye edildi.
ÇIKARILACAK DERSLER
Hz. Peygamber (sav),in nikâhına aldıkları tüm hanımlarından sadece Hz. Aişe annemiz genç ve bakiredir. Onun genç, zeki ve iyi bir hafızaya sahip olmasıyla, Allah’ın Resulü tarafından iyice eğitilip istenilen şekilde terbiye edilmesi mümkün olmuştur. Bundan anlaşılıyor ki, İslam`ın istikbali için genç neslin eğitimine hassasiyetle önem vermek gerekmektedir. Özellikle genç bacılar Hz. Aişe annemizi örnek alarak eğitimlerine yoğunlaşmalıdırlar. İslam ümmeti bugün her zamandan daha çok yetişmiş bacılara ihtiyaç duymaktadır. Çünkü şer güçler, kadın silahıyla bugün büyük bir toplumsal yozlaşmayı sürdürmektedirler. Onların oyun ve desiselerini bozmak, kadının eğitilmesi ve nebevi bir terbiye ile yetiştirilmesiyle mümkündür.
Davetçi gençler, evlenirken ömür boyu kendileriyle beraber olacak arkadaşlarının seçimini iyi yapmalıdırlar. Özellikle davetlerinde kendilerine yardımcı olabilecek eşleri tercih etmelidirler. Unutulmamalıdır ki, uyumsuz bir eş, davetçi için büyük bir musibettir.
Hakeza davetçi bacılar da sağlıklı bir tercih ile dava cihetinde kendilerine yardımcı olabilecek eşleri tercih etmelidirler. Gençliğini Allah(cc)’a adamış bir genç inşaallah ailesini Allah(cc)’a yakınlaştırmakla Onun cennetine layık kılar.
İslam düşmanları, tarihi kayıtları her fırsatta çarpıtmak suretiyle saf zihinleri bulandırmak isterler. Davetçiler, bu hususta uyanık davranmalı ve kendi tarihine yeterince vakıf olmalıdırlar. Onların çürük iddialarını kavramalı ve saf zihinleri temizlemelidirler.
Şüphesiz Allah (cc), zalimlerin tuzaklarını akim bırakmaya kadirdir.
M. Bahattin Temel / İnzar Dergisi 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder