2 Mart 2014 Pazar

Hz. Süleyman ve Cinler

Andolsun, Biz Süleyman'ı imtihan ettik, tahtının üstünde bir ceset bıraktık. Sonra (eski durumuna) döndü. (Sad Suresi, 34)
 Hz. Süleyman (as)'ın tahtı üzerine bir deneme olarak bırakılan cesedin de bir cin cesedi olma ihtimali vardır. Ceset taht üzerine bırakılmış, sonra da bir anda cinler alemine geri alınmış olabilir. Ayette geçen "... Sonra (eski durumuna) döndü." şeklindeki ifade böyle bir olayın gerçekleştiğine işaret ediyor olabilir.
 Tahtın üzerine bırakılanın bir insan cesedi olup, cinler tarafından bir anda geri alınıyor olması da mümkündür. Nitekim Süleyman kıssasında cinlerden bir İfrit'in Sebe Melikesi'nin tahtını çok kısa bir sürede bir yerden bir yere getirtebileceği de ifade edilmektedir.

     Kur'an-ı Kerim'de, Hz. Süleyman(a.s) hakkında nazil olan ayetlerde, cinleri emrinde çalıştırdığı bildirilmektedir. Hz. Süleyman, cinlerden teşkil ettiği işçilere, onların usta ve sanatkarlarına kaleler, burçlar, saraylar yaptırmış; heykeller, mabetler, mescitler yaptırılıp, bunlarla yemekler pişirilip halka ikram edilmiş ve insanlar, bu nimetler ve refah içerisinde tembelliğe zevk ve eğlenceye dalmadan çalışmaya ve kendilerine verilen nimetlere şükre davet edilmişlerdir. Çünkü insanın esas gayesi Allah'a kulluk etmek ve Onun verdiği nimetlere, sıhhat ve afiyete şükretmektir.
Kur'anda, Hz. Süleyman'ın cinleri denizlerin diplerine dalma işinde kullandığı da belirtilmektedir.

Hz. Davud'un 19 oğlundan biri olan Hz. Süleyman'a Allah'ü Teala tarafından çok özel bir güç verilmiştir. Hz Süleyman kuşlarla ve cinlerle konuşma ve onların her hareketinden davranışlarından anlama ona verilen ilahi bir güçtür. Hz. Süleyman cinlere, şeytanlara hükmetmiş, özellikle onların inşaat ustalarına, denize dalan dalgıçlarına vazifeler vermiş ve çalıştırmıştır. Birbirine zincirli vaziyette, cezalandırılmadıkça rahat durmayan, iş yapmayan diğer cin ve şeytanlar da onun emrine girenler arasındadır. (25. Sat Suresi 37,38)
Bu şeytanlar içerisinde iblis yoktur ancak İblis'in gayret ve çabasıyla şer ve fesat ehli olan ve adına Şeytan denilen cinler vardır. Cinler alemini teşkil eden bütün cinler değil, içlerinden yalnız belli bir kavmidir.

Cinler ve şeytanlar Hz. Süleyman tarafından insanların güç yetiremeyecekleri derecede ağır işlerde çalıştırılmış, yüksek binalar yapılmış, maharet isteyen sanatlar icra edilmiştir. Belkıs gibi bir hükümdar sultanın su dolu zannedeceği derecede sırçadan yapılmış sahanlık bunun bir örneğidir. Mescit ve mihraplar azizlere ait timsal ve heykeller ve daha buna benzer işler Hz. Süleyman'ın emir ve isteği üzerine bu cinler tarafından yapılmıştır. (27) 13 yaşında iken Saltanat' a geçtiği rivayet edilen Hz. Süleyman 4 yıl sonra inşaatı yeniden başlatmıştı. 53 yaşına geldiği zaman Beyt-i Makdis'in bitmesi için fazla bir iş kalmamıştı ama Cibril Emin gelmiş hayatının sona erdiğini izin verilirse ölüm meleğinin görevini yapmak üzere beklediğini bildirmişti. Tek dileği vardı: "Allah'ım cinler ve şeytanlar benim öldüğümü duyarlarsa Beyt-i Makdis'in yapımını bırakırlar. O halde vefatımı geç duyur.
"Bu duasının kabul edilmesi üzerine sırça sarayına girdi ve ibadete başladı. Dışarıda görenler onu iki eliyle tuttuğu asasına alnını dayamış halde müşahede ettiler. Ayaktaydı, bir şeyler düşünüyormuş gibi bir hali vardı. Hz. Süleyman günlerdir hatta haftalardır hep aynı yerde aynı vaziyette duruyordu. Bu arada Hz. Süleyman'ın asasını kemirmeye başlayan bir kurt Yüce Mevla'nın görevlendirmesiyle geceli gündüzlü uğraşıp duruyordu. Nihayet bir gün asasını ucu iyice kemirilmiş oldu ve kaydı. Ona dayanmış olan Hz. Süleyman vücud-u şerif'i yere yığıldı. Tam bu sırada ona bakanlar vefat ettiğini anladılar ve cinler derhal işi bıraktılar. Şu an günümüzde Kudüs'te bulunan cinlerin yapmış olduğu mescit Beyt-i Makdis halen ayaktadır.